Nasır nedir?
Nasır derinin belli bölgelerinde ileri derecede kalınlaşma ve sertleşme sonucu oluşan bir cilt rahatsızlığıdır. Sıklıkla ayaklarda bazen avuç içinde görülür. Deri olağan şartlardan daha fazla basınç ve sürtünmeye maruz kalırsa kendini korumak için kalınlaşır. Travmalar devam ederse cilt iyice kalınlaşıp sertleşir ve kendisi ağrıya sebep olur. Hastalığın sebebi ayak yapısı ile uyumlu olmayan ayakkabı, yada ayak deformasyonlarına bağlı ayaklardaki çıkıntıların ayakkabıya sürekli olarak sürtünmesi ve baskı görmesidir. Bazen mesleki olarak kullanılan ve aynı yere baskı ve sürtünme yapan aletler de nasırlaşmaya sebep olur. Erken dönemde çok rahatsız etmeyen nasırlar kronikleşince ciddi ağrılara sebep olur. Nasır tedavisinin başarılı olması için 3 önemli noktaya dikkat etmek gerekir.
-Kalınlaşmış ve sertleşmiş dokunun tamamen vücuttan alınması ile hastalığın tekrarlama ihtimali azalır.
-Tedavi işleminin uygulanması esnasında nasır etrafındaki sağlıklı dokuya hiç zarar verilmeden alınarak gereksiz yere yara büyütülmez. Oluşan yara ne kadar küçük olursa o kadar çabuk ve zahmetsiz iyileşir.
-Nasıra sebep olan baskı ve sürtünme gibi faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir, aksi takdirde nasır tekrar oluşacaktır.
Yukarıdaki tedavi prensiplerine en uygun tedavi radyofrekans yöntemi uygulanarak sağlanmaktadır.
Radyofrekans ile nasır tedavisi nasıl yapılır ?
Lokal anestezi altında sertleşmiş nasır dokusu radyofrekans ile suyu buharlaştırılarak kurutulur, tahta gibi sertleşmesi sağlanır. Sertleşmiş doku yumuşak olan cilt altı dokusundan kendiliğinden ayrışır. Bu sayede nasır dokusu sağlam dokunun tam sınırından sağlıklı dokuya zarar vermeden kolaylıkla alınabilir. İşlem birkaç dakikada uygulanır. Tedavinin uygulanması esnasında kanama olmaz, dikiş atma ihtiyacı duyulmaz. Yara pansuman ile kapatılır, 2-3 hafta pansumana devam edilir. Yara yeri yumuşak bir deri ile kaplanarak iyileşir. Büyük ve derin nasırlarda yara da büyük olacağından iyileşme süresi daha uzun olabilir. Radyofrekans ile tedavide nasırlı doku kalıntısı olmadığı için daha başarılı sonuçları alınmaktadır. Ayrıca sağlıklı dokuya zarar verilmediği için yara yeri gereksiz yere büyütülmemiş olur, bu sayede yaralar mümkün olan en kısa sürede iyileşir. Hastalığın tekrarlamasını önlemek için nasıra sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. Yani ayağa daha uyumlu olan ayakkabı tercih edilmesi, ayak deformasyonu varsa düzeltilmesi gerekir. Derinin maruz kaldığı travmalar devam ederse nasırın tekrarlama ihtimali yükselir. Gerekirse bu travmaları önlemek için nasır koruyucu simit şeklindeki silikon kullanılabilir.
Diğer tedavi yöntemleri;
İlaç tedavisi; Çeşitli asidik solüsyon ve bantlarla nasır dokusunun soyulması sağlanır. Uygulama süresi uzun ve tedavinin başarı oranı oldukça düşüktür.
Koterle tedavi; Sertleşmiş doku Lokal anestezi altında elektrik enerjisi ile yakılarak tahrip edilir. Sağlam doku ile sınırın belirlenmesi zor olduğundan gereksiz yere daha büyük yaralar oluşabilir yada nasır dokusu kalabilir. Bu da tedavinin başarı şansını düşürür.
Cerrahi tedavi; Lokal anestezi altında nasır kesilerek alınır ve dikiş ile kapatılır. Sağlıklı doku sınırının belirlenmesi zor olduğundan sıklıkla hastalıklı doku kalıntısı olur veya gereksiz yere sağlam doku alınıp yara büyütülür. Ayrıca geniş lezyonların cerrahisinde oluşan büyük yara dudaklarının yan yana getirilip dikilmesi çok zor olabilir, bazen bu yaralar dikiş ile kapatılamayacak kadar geniş olabilir. Böyle nasırlar tamamen alınması yerine üstten tıraşlanarak alınır ve iyice ince hale getirilerek geçici rahatlama sağlanır. Ancak bir süre sonra nasır tekrar kalınlaşır. Bu nedenlerle geleneksel cerrahi ile tedavi yöntemi eskisi gibi sık uygulanmamaktadır.