Pilonidal sinüsün tedavisi için cerrahi ve cerrahi olmayan onlarca tedavi yöntemi tanımlanmıştır. Halen tüm sinüslere uygulanabilen ideal bir tedavi yöntemi yoktur. Bunun yerine hastanın durumu ve sinüsün büyüklüğü göz önüne alınarak buna en uygun tedavi yönteminin seçilmesi gerekir.
Kıl dönmesinin ameliyatsız tedavisi:
Pilonidal sinüsün ameliyatsız tedavisinde farklı yöntemler kullanılsa da temel prensip aynıdır. Lokal anestezi altında derideki giriş deliğinden girilerek sinüsün içeriği, özellikle içindeki kıllar tamamen temizlenir. İçine dokuyu yakıcı, tahrip edici maddeler (fenol, gümüş nitrat) verilir. Böylece sinüs tahrip edilir, doku artıkları vücut tarafından parçalanıp temizlenir, yara zamanla iyileşir. Bu tedavi yönteminde başarı oranı 1-2 giriş deliği olan sinüslerde iyidir, ancak tekrarlama oranı yüksektir. Geç kalmış, 3-5 giriş deliği oluşmuş vakalarda tüneller şeklinde yayılmış sinüslerin içeriğini yeterince iyi temizlemek zordur, bu nedenle tedavinin başarı oranı düşebilir. Teknolojinin gelişmesi ve lazerin kıl dönmesi tedavisinde kullanılmaya başlanması ile yukarıda tanımlanan yöntemler yerini lazer tedavisine bırakmıştır.
Lazerle pilonidal sinüs tedavisi;
Tedavi genel anestezi yada lokal anestezi altında uygulanabilir. Kıl dönmesi giriş deliklerinden girilerek sinüs içeriği temizlenir. Bu deliklerden lazer ucu sokularak sinüs traktı içerden lazer ablasyonla kurutulur. Kesi ve dikiş yoktur. Hasta aynı gün taburcu edilebilir. Yatak istirahati gerekmez. Sinüs deliklerinden bir süre akıntı olur sonra azalarak kesilir. İçine tekrar dışardan kıl girmemesi için yaralar tamamen iyileşinceye kadar etrafı kıl girmeyecek şekilde pansumanla iyice kapatılır. Kesi ve dikiş olmadığı için hiç iz kalmaz. Cerrahi tedavide kalan ciddi iz ve kalça oluğundaki deformasyonla karşılaştırıldığında lazer ile tedavi çok büyük estetik avantaj sağlamaktadır.
Sinüsotomi ile Kıl Dönmesi Tedavisi;
Cerrahi müdahale olmak istemeyen, iş yoğunluğu nedeniyle istirahat edecek vakti olmayan hastalar için Sinusotomi yöntemi başarılı bir alternatif tedavi oluşturur. Bu yöntemde lokal anestezi altında sinüs delikleri 4-5 milimetre ye kadar genişletilip sinüs içeriği küret ve tel fırça ile kazınarak temizlenir. Yaraya gümüş nitrat uygulanır dikiş atılmaz. ( Gümüş nitrat yerine lazer kullanımı daha iyi sonuç vermektedir). Yara pansumanla 2-3 haftada iyileşir. Yaralar küçük olduğundan girişim sonrası istirahat gerekmez, iyileştikten sonra yara izi kalmaz.
Kıl dönmesinin cerrahi tedavisi:
Pilonidai sinüs için çeşitli ameliyat yöntemleri uygulanmaktadır. Yapılan ameliyatlarda temel amaç aynıdır. Oluşmuş olan sinüsün tamamen çıkarılması, sinüsün çıkarıldığı yerde oluşan boşluğun çeşitli yöntemlerle kapatılmasıdır. Kapatma esnasında orta hatta ne kadar çok yara izi ve deforme doku bırakılırsa kılların oraya takılması dolayısıyla hastalığın tekrarlama ihtimali o kadar artmaktadır. Buna göre ameliyat yarası ve çıkarılan doku kitlesi ne kadar küçük, kapatılan yarada deformasyon ne kadar az olursa tekrarlama o oranda az olacaktır. Burada tabi ki sinüsün tamamen çıkarılması şarttır. Günümüzde yapılan ameliyatlar hakkında aşağıda kısa bilgiler verilecektir. Bu ameliyatlarda ortak nokta hemen hepsinde büyük kesiler yapılarak gereksiz yere geniş sağlam doku alanları çıkarılmaktadır. Ameliyatın yara izleri de çok büyük olmaktadır. Kliniğimizde bazı ameliyat teknikleri ve tecrübelerimizi kullanarak bu ameliyatı 1 ile 2,5 cm arasında küçük kesi ile yapmaktayız (microsinüsektomi). Böylece yara izi ve deformasyon çok küçük olur. Küçük yara çabuk iyileşir, iş gücü kaybı olmaz.
KIL DÖNMESİ AMELİYATLARI:
1-Sinüs eksizyonu ve açık bırakma ameliyatı:
Bu ameliyatta sinüs ve etrafındaki doku orta hattın sağ ve solundan 2 tane oval 10-15 cm uzunluğunda kesiler ile tamamen çıkarılır. Bu yöntemde sinüsle birlikte gereksiz yere büyük bir sağlıklı doku parçası da çıkarılmaktadır. Yara ya hiç kapatılmadan pansumanla iyileşmek üzere açık bırakılır, yada yaklaştırılarak kısmen kapatılır, açık kalan kısmı kendiliğinden dolarak pansumanla iyileşmeye bırakılır. Bundan anlaşılacağı gibi bu büyüklükte yaranın kapanması 3-5 ayı bulmaktadır. Bu sürede hastanın kalçasındaki açık yarayı temiz tutup sürekli pansuman yapılması hastaya oldukça zahmetli ve sıkıntılı bir süreç yaşatır. Ayrıca bu durum ciddi iş gücü kaybına sebep olur.
2-Sinüs eksizyonu ve primer kapatma ameliyatı:
Bu ameliyatta da açık bırakma ameliyatında olduğu gibi oval geniş kesilerle sinüs çıkarılır, sinüsle birlikte gereksiz yere geniş doku parçası alınır. Oluşan açıklık dikişlerle kapatılır. Aradan doku çıkarıldığı için dikilen yara çok gergin olur, aşırı ağrılıdır. İyileşmesi 15-20 günü bulur ve genelde 1 ay istirahat önerilir. Dikişler alındığında gerginlik veya infeksyon nedeniyle yarada açılma sık olur, iyileşme iyice gecikir. İş gücü kaybı çoktur. Tekrarlama ihtimali yüksektir.(%15 e kadar)
3-Sinüs eksizyonu ve flep ile kapatma yöntemleri:
Bu ameliyat yöntemlerinde sinüs geniş kesilerle çıkarıldıktan sonra oluşan boşluğu gerginlik olmadan kapatmak için yaranın yan tarafından değişik geometrik şekillerde cilt ve cilt altından oluşan doku parçası kısmen kesilerek serbestleştirilir ve çevrilerek açık yara kapatılır. Yarada gerginlik olmadığından iyileşme süreci 10-15 gündür. 20 günlük bir istirahat önerilmektedir. Aşağıda görüldüğü gibi bu ameliyatlarda büyük geometrik veya harf şeklinde deforme izler kalmakta ve iş gücü kaybı olmaktadır. En sık uygulanan flep ameliyatları Limberg flep ve Z-Plasti ameliyatlarıdır.
Limberg flep de; sinüs baklava şeklinde doku parçasıyla çıkarılmakta ve yan tarafından aynı şekilde cilt cilt altı parçası serbestleştirilerek (flep) çevrilip açıklık kapatılmaktadır.
Z-Plastide; sinüs oval şekilde doku parçasıyla çıkarılmakta ve üst ve alt uçtan 2 adet üçgen şeklinde cilt cilt altı dokusu serbestleştirilip (flep) çevrilerek açıklık kapatılır, Z şeklinde bir kesi izi kalır. Bu ameliyatlarda tekrarlama %8-10 cıvarındadır.
4-Karidakis ameliyatı:
Bu ameliyatta sinüs orta hattın yan tarafından oval şekilde çıkarılır ve yaranın orta hatta yakın kenarı cilt cilt altı serbestleştirilip kapatılır. Böylece yara izi orta hattın kenarında olur. Uygun vakalarda ameliyat başarısı oldukça iyidir.
Bu ameliyatların dışında daha az uygulanan ameliyatlar mevcuttur;
-Bascom ameliyatı
-Fasiokutanöz flepler
-Kistotomi
Yaygın kullanılan ameliyat yöntemlerinin hemen hepsinin ortak özelliği sinüsle birlikte geniş sağlıklı doku çıkarılması ve bunun büyük ameliyat yarasına sebep olmasıdır. Bu da iyileşmeyi geciktirmekte hem istirahat hemde iş gücü kaybını artırmaktadır.
Bu nedenle kliniğimizde sinüs traktı dış deliğinden mini kesi (1-1,5 cm lik) ile tünel şeklinde ilerlenerek çıkarılır (microsinüsektomi) oluşan 1-2 cm lik kesi gizli emilebilir dikişlerle kapatılır. Müdahale lokal anestezi altında yapılarak hasta yarım saat sonra evine gönderilmektedir. 1-2 cm lik kesi yarasının hafif ağrısı kişinin işini yapmasını engellemediğinden iş gücü kaybı olmamaktadır. Yara izi de çok az olduğundan tarif edilen tavsiyelere uyulması halinde tekrarlama çok düşük olmaktadır.